[FutbolExtra Mayıs Sayısı'nda yer alan, 3. Lig'de 30 Yaş Sınırı ile alakalı dosya yazımdır...]
YAŞ OTUZ, FUTBOLDA YOKUZ!
Alper Kaya
13 Mayıs 2008’de, Türkiye Futbol Federasyonu yayınladığı bir bildiriyle Üçüncü Lig’de yaş sınırını otuz olarak belirlediğini; mevcut futbolcuların sözleşmelerinin devamına karar verdiğini fakat yeni sözleşmelerde 24 yaş ve altı şartını getirdiğini ifade etti. Takımlara, 25-30 yaşları arasında sadece altı futbolcu bulundurabilme ve bunların da sadece dördünü müsabaka listesine yazabilme hakkı tanıdı.
Bu kararın yankıları dinmeden, geçtiğimiz yıl benzeri bir yaptırım Bölgesel Amatör Lig’e de sıçradı: Amatör Lig takımlarının 27 yaş üstü sadece dört oyuncuyu esame listesinde bulundurabileceği kararı çıktı. Karara tepkiler çok olduysa da, bir şekilde sümenaltı edilerek yaptırımlar uygulandı.
Verilen tepkilerin nedenleri, ağırlıklı olarak o zamana değin bir şekilde futboldan ekmek kazanmış; hatta ailesini sadece futboldan kazandığı parayla geçindirmiş olan emekçilerin kazanç kapısının bıçakla kesilircesine aniden kesilip; atılması ve bu kararı destekleyecek, bu kararı haklı çıkarabilecek herhangi bir gelişimin yaşanmamasıydı.
Federasyonun, genç futbolcu yetiştirilmesini istediği için çıkarttığı bu kararı takımlara sormadan, takımlardan görüş almadan bir anda çıkartması bir yana; amatör kulüplere ve Üçüncü Lig kulüplerine tesisleşme yolunda hiçbir destek vermemesi bu kısıtlamayı sorgulamamıza neden oluyordu.
Düşünün, 30 yaşa sınırı çekip; çektiğiniz gibi bırakıyorsunuz. Takımlara futbolcu yetiştirebilecekleri bir ortam yaratmayıp veya bu ortamı oluşturmalarına yardımcı olmayıp; oynatabilecekleri futbolcuların yaşını belirliyor, emrivaki bir sistemle oturttuğunuz bu yaptırımın sağlıklı sonuçlar üretmesini bekliyorsunuz.
DEĞİŞİM?
Peki, ne oluyor? Hiçbir şey değişmiyor. Üçüncü Lig’de, Amatör Lig’de yıllardır kör topal ilerleyen maçlar hala aynı sistemle dönüyor; U-21 U-18 gibi milli seviyelere, yıllardır oyuncu yollayan Dardanelspor ve Gençlerbirliği’nin pilot ekibi Hacettepe haricinde nadiren oyuncu çıkıyor.
Bunun haricinde, tek gelir kapısı yasal bahis şirketinin bültenine giren maçları olan Üçüncü Lig kulüpleri 1990 – 1993 aralığındaki oyuncularla dolup taşınca bu oyuncuların yetiştirilmesi için uygun ortam bulunamaması, üstüne üstlük kör dövüşü misali ilerleyen bir lig mücadelesinin bayraktarları olmalarıyla hormonla yetiştirilmiş meyvelere dönmeleri; federasyonun çıkardığı yaş sınırının tamamen ters tepmesine neden oldu.
Genç futbolcu yetiştirilmesinin sağlıklı olmayacağı bu ortamda, futbol normlarınca olası karşılanabilecek hadiseler de cereyan etmiyor elbette. Futbolcuların tesis, yemek ve ulaşım ihtiyaçları nadiren sorunsuz hallolurken; bir de maddi sıkıntılar işin içine girince yetişme çağında ateşe düşmüş buluveriyorlar kendilerini…
Üstüne üstlük tek etkisi ilgili ligler üzerinde olmadı bu kararın. Üçüncü Lig’de oynayamayan futbolcuların bir şekilde İkinci Lig’e geçişleri gerçekleşti ve İkinci Lig bir anda otuz yaş ve üzeri futbolcularla doldu. Haliyle, Üçüncü Lig’de başlayan oyun kalitesindeki düşüş İkinci Lig’e de sirayet etti.
Bu oyuncuların ağırlıklı olarak askerlik vazifesini erteletme amaçlı sürdürdüğü kariyerleri İkinci Lig’de bir şekilde devam ededursun, adını vermek istemeyen bir futbolcu bu duruma dair “Ben 24 yaşındayım, bir kulüple görüşme yaparken asla istediğim miktarda paraya anlaşamıyorum. Çünkü bir önceki yıl, otuz yaşındaki bir futbolcu benim isteyeceğim paranın dörtte birine; sırf askere gitmemek için anlaşmış ve haliyle piyasadaki dönüşü düşürmüş… Benim alacağım paraya da engel oluyor böylece!” diyor.
Peki, son olarak amatör kümede de yaş sınırı getiren federasyon kanadının bu konudaki savı neydi?
TFF Amatör Kurulu Üyesi ve İstanbul Futbol İl Başkanı Yemen Ekşioğlu, kararlarının nedenini şu şekilde açıklamıştı: “İstatistiklere göre Türkiye’de lisanslı amatör futbolcuların yüzde 22’si 26 yaş üstü. Bu da amatör liglerin profesyonel liglerde tutunamayan yaşı büyük futbolcuların yeri haline gelmeye başladığının göstergesi. Oysa amatör futbol, profesyonel ligin altyapısıdır. Altyapının gelişmesi için böyle bir karar aldık.”
SAĞLIK SKANDALLARI
Aynı federasyonun, daha 2009 yılında amatör kulüplerden alınan katkı payının hiçbir yönetmelikte yer almadığını belirterek TFF işleyişlerine dair dava açan Petrol Ofisi Spor Kulübü’nü davayı geri çekmediği için kapattığını da belirtelim. Aynı Petrol Ofisi, zamanında Gökhan Ünal ve Umut Bulut gibi futbolcuları yetiştirmişti…
Altyapının gelişmesini isteyen federasyon, sağlıkçı olmadığı için maçlara çıkmayı reddeden amatör kulüpleri küme düşürmeyi de biliyor. Altyapının gelişmesini isteyen bir federasyonun yönetiminde, amatör kümede sahada kalp krizi geçiren ve müdahale edecek kimse olmadığı için hayatını kaybeden futbolcu sayısı yılda çift haneli rakamlara ulaşıyor.
Bu konuda canı en çok yanan kulüp İzmir’deki Altınırmak Spor Kulübü olsa gerek. Maçlarına sağlıkçı atanmadığı için müsabakaya çıkmayı reddeden alt yaş kategori takımı, her şeye rağmen ligde iddialı bir konumda kalmayı başarır ve final maçına kadar yükselir. Ancak final maçına federasyonun bilinçli bir tercihle sağlıkçı atamadığı sonradan ortaya çıkacak, maça çıkmamış olan Altınırmak Kulübü ise bir alt kümeye düşürülecektir…
Altınırmak Kulübü teknik direktörü Hilmi Bayer yaş sınırına dair “TFF bu kararı alırken çok detaylı araştırma yapmalıydı. Bu konu bu kural koyucuları da aşar. Tamamen bilimsel araştırma yapılmalıydı. Türkiye’deki altyapıların niteliği, kulüplerin yapısı, sporcuların spordan kopma nedenleri gibi konuları da kapsayan çok detaylı araştırmalar yapılmalıydı. Bu durumda ilginç sonuçlar da ortaya çıkar ve daha sağlıklı kararlar alınabilirdi. Benim görüşüme göre şartlar ne olursa olsun futbolda yaş sınırının konuşulması anlamsız. 3. Lig’e yaş sınırı getirenler A- 2 takımlarını da gençlerin önünü açacaklarına yabancı oyuncuların hafta sonunu boş geçirmemeleri için kullandıkları bir alan durumuna getirmediler mi? Bence bu konuda karar verirken teknik adamlar, basın, sporcular ve spor konusunda uzman sosyologlardan da görüş alınmalıydı…” ifadelerini kullandı.
Sağlık hizmeti tahsis etmediği, haksız yere katılım payı aldığı bir ligin gelişimi için yaptığı tek hamle yaş sınırı koymak olan federasyon; verilen tepkileri de kulak ardı etmeyi başarıyor. Bu duruma en basit örnek olarak karar mağduru futbolculardan Mahir Kılıç’ın yaptığı açlık grevine dair sessiz kalınmasını verebiliriz.
Mahir Kılıç, Balıkesir; İzmir ve Tavşanlı gibi kulüplerde oynamış olan, karar neticesinde kadrosunda bulunduğu Ulucak Belediyespor’dan ayrılmak zorunda kalan bir futbolcu. Kazanamadığı para sonucu bir aylık kızını doyuramadığı için bu kararı protesto etmek için 2009 yılında açlık grevine başlıyor, federasyon bu greve karşı sessiz kalıyordu!
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ
Madalyonun öbür yüzüne baktığımızda; kararın çıktığı yıl, ilginç bir tesadüf olarak 33 yaşındaki Yusuf Şimşek’in Denizlispor’dan Bursaspor’a transfer olduğunu görüyoruz. Oyuncunun 34. yaş gününü Beşiktaş’ta kutladığını da belirtelim…
Dünya futbolunda ise Makelele 36 yaşında Chelsea’den Paris Saint Germain’e transfer olmuş; Rivaldo AEK’dan Bundyakor’a geçtiğinde yaşı 37’yi gösteriyormuş; Cafu Milan’dan Carriere’ye 39 yaşında transfer olmuştu… Hatta ve hatta Josico 34 yaşındayken Villareal’den kurtarıcı olarak Fenerbahçe’ye gelmişti.
Bugün itibariyle, dünya futbolunda yaş sınırından ziyade genç futbolcu yetişimine öncelik verilmesi; liglerin yasal sınırlardan evvel futbolcu yetiştirme koşullarına uygun hale getirilmesi sağlanırken, ki bu duruma en iyi örnek de beş ulusal ligi olan İngiltere olsa gerek! “30 yaş sınırı” olarak özetlenebilecek futbolcu ve futbol katili bu yasanın geçerliliği olmadığı aşikardır.
Kararı çıkartan Hasan Doğan’ın adının bugün çeşitli spor komplekslerine verildiğini, bir takım zümrelerce “TFF’nin Efsane Başkanı” olarak anıldığını da hatırlatmakta fayda görürken; sözü bu kararın en büyük mağdurlarına yani futbol emekçilerine bırakıyoruz…
Ali Mumcu (Kızılcahamamspor AŞ Futbolcusu)
Öncelikle yaş kanunu neden niçin çıktı? Amaç genç oyuncu yetiştirmek miydi? Genç oyuncu yetiştirmek isteyen bir futbol federasyonu Süper Lig’de kadroda yabancıyı serbest yaparsa, alt liginde de 4 yabancı derse nasıl genç oyuncuya sahip çıkıyor anlamıyorum! 3. Lig’e bakarsak, 24 yaşına kadar genç kabul edilen futbolcular 26 yaşında bir anda “yaşlı” oluveriyor ve kontenjana giriyor… Komedi! Bu yasa esasen borçlu ve parası olmayan kulüplerin işine gelen bir yasa ama kimse işin o boyutunu irdelemiyor…26 yaşından sonra iyi para kazanacakken futbolcuyu tehdit edip, 3. Lig’deki kontenjanı ve askerlik sorununu bahane ederek 2. Lig’de çok cüzi fiyatlara oynatıyorlar. Para almadan, peşinat almadan sırf maç başıyla oynatılıyor üstelik boş sözleşmeye imza attırılıyor. Sırf zorunluluktan akbabaların kucağına düşüveriyor futbolcular. Başkanlar iddaa’dan, reklamdan, stat gelirinden dünyanın parasını alırken sen onların insafına kalıyorsun… Asıl üzücü konu ise futbolcunun hakkını kimsenin aramaması…
Tekin Adar (Gümüşhanespor Futbolcusu)
Benim abim de futbolcuydu; 2. ve 3. Lig’de çok maça çıktı. Ben de o dönemde çok keyifle izliyordum maçlarını… Tecrübeli oyuncular oynardı, gençler de onlardan bir şeyler öğrenirdi. Şimdiyse ben 25 yaşındayım, gençler benden öğrenmek zorundalar. Ben ne kadar iyiyim ki benden bir şey kapacaklar?
Abdurrahman Kılıç (Keçiören Sportif AŞ Kulüp Müdürü)
Bu yasa yüzünden mağdur olan bir sürü arkadaşım oldu. Pek çoğu da evliydi ve geçim kaynakları sadece futboldu… Bu iş ellerinden alınınca yapacak başka işleri kalmadı! Bana kalırsa, otuz yaşına gelen oyuncu hala oynayabilir. Oynatıp oynatmamak da kulüplerin tasarrufundadır. Bu yasa çıkarılırken muhtemelen bir hareketlilik getirmek istediler ancak yasa sıkıntı yarattı. İlla olacaksa, yaş sınırı daha yukarı çekilerek olabilir…
Turhan Özyazanlar (Diyarbakır BŞB Teknik Direktörü)
Bu yasayı apaçık insan haklarına aykırı buluyorum. Futbolu geçim kaynağı yapmış olan insanları belli bir yaşa gelince –ki bu yaşın çok erken olduğu kanaatindeyim- oynatmıyorlar. Başka hangi meslekte bu kadar katı bir kısıtlama uygulayabilirler? Bu insanlar illa hırsızlık mı yapmalı? 20 yaşındaki oyuncular oynayınca çok mu verimli futbolcu yetişiyor? Bu yasa kesinlikle kaldırılmalı.
Başka meselelerde hep “arz-talep” bahanesi uygulanır, bunda niye geçerli olmuyor? Sınırlama getirme, kulübün inisiyatifine bırak. Oyuncunun hayatını neden etkiliyorsun?
Ama tek kızdığım nokta yasa değil… Futbolculara da kızıyorum. Tuzu kuru olanların hiç umurunda değil tabii. Evi olan, kira geçimi sağlayan, ticarete atılmış olanların umurunda değil. Herkes sesini çıkarmalıydı. Bunun yolu da sendikadan geçiyor. Futbolcuya sorsan sendikadan korkar, kaçar ama mağdur olan da gene kendisi! Topyekün bir karşıt duruş olsaydı bu yasa kabul edilemezdi…
Ben de gençlerin oynamasını istiyorum ama Bank Asya’da 20 yaşında iki yıldız oyuncu sayamazsınız. Süper Lig’de dikiş tutturamayan oraya geçiyor. O lige sınır koyabiliyor musun? 70 milyondan üç tane oyuncu çıkartabiliyorsun ancak! Birkaç sene önce Bank Asya’da en yaşlı üç takım küme yükselmiş, en genç üç takım küme düşmüştü. Gençleri doğru eğitmedikten sonra sınırın da yasanın da faydası olmaz.
Serkan Erok (Dersimspor Futbolcusu)
32 yaşındayım. Sezon başında Kızılcahamam’daydım, maddi olarak anlaşamadık. 2. Lig’de başka takımlarda da maç başı ücretle oynamak istemedim. İlk devreyi boş geçirdim, ikinci devre başında Dersimspor’la bedelli askerlik parası için anlaştım…
2008’de, yasa çıktığında, ben Kasımpaşa’daydım. Beni ilgilendirmiyor dedim, geçtim. Günü geldi beni vurdu işte… Kasımpaşa’da şampiyon olduk, o kadrodan futbolu bırakanlar oldu sırf bu yasa yüzünden. Ben de emekliliğim için işlemlere başladım, bir daha profesyonelliğe dönmeyi düşünmüyorum. Futbolla ilgili insanlarla muhatap bile olmak istemiyorum.
Yasa çıktığından beri Türk futbolu ne kadar ilerledi? Kalite arttı mı? Süper Lig’de yabancı sınırsız, yasayı çıkaranların tutarsızlığını en iyi özetleyen durum budur bence.
Düşünün, bir futbolcu 27 yaşına geliyor; Amatör Lig’de bile anlaşma yapamıyor. İşsiz kalıyor. Futbolcular 34-35, oluyorsa 36 yaşına kadar oynamalı. İkinci Lig’de benimle aynı durumda olan arkadaşlarım maç başı oynamaktan çok sıkıldı artık. Bakıyorsunuz, sezon başında maddi sorunlar nedeniyle İspanya ve İtalya’da ligler geç başlıyor. Bizde de dört büyüklerden futbolcular taşın altına elini soksa bir şeyler değişir bence. Üçüncü Lig’den üç-dört futbolcunun lafıyla olmaz maalesef bir şeyler…
İhsan Mert (Belediye Vanspor Futbolcusu)
Saçmasapan, hiç dayanağı olmayan bir yasanın nesini tartışalım? A2 ligi kuruldu, bakıyoruz 35 yaşındakiler, Alves’ler, bilmem kimler oynuyor. A2 gençler için değil miydi esas olarak? 30 yaşındaki adam A2’de oynayabiliyor ama Üçüncü Lig’de oynayamıyor, Amatör Lig’e de artık gidemiyor… Bu konuda asıl üzerinde durulması gereken nokta şu: Hiçbir hoca bindiği dalı kesmez. Bizim takımda 95 doğumlu çocuklar da oynuyor. Oynayabiliyor ki, hocadan onayı alıyor. Kısacası oynayabilene formayı hocalar zaten verir, bu işin yasayla; yasakla olacağı yok…