5 Mayıs 2012 Cumartesi

Küçükçekmecespor: 2 Sivas Dört Eylül Belediyespor: 1


* Nereden başlasam bilemiyorum... Aşırı ortada giden bir ilk yarıya mukabil, hakemin de katkılarıyla gerginleşen bir ikinci yarı izlememizden mi? Sivas ekibinde Emre Uzunca, Hakan Sayar ve Hüseyin Böyük'ün kendilerine gelen HER TOPU rakibe "kaptırmaları"ndan mı? Yoksa 60 dakika boyunca gol atamayan Küçükçekmece forvetlerine nazire yaparcasına Sivas defansının topu kale dibinde kendi filelerine yollamalarından mı?


* Ama daha vahimi var; maç 1-0'ken Küçükçekmece teknik direktörünün, taç atışını hızlı kullanmak isteyen Sivas hücumcusu Levent Kale'nin boğazına "Futbolcu musun lan sen!" diye bağırarak yapışması... Ve dördüncü hakemin hiçbir şekilde olaylara müdahil olmayarak orta hakemin Levent Kale'ye sarı kart göstermesini sessizce izlemesi... Dahası var! Teknik direktörün, pozisyon sonrası birkaç oyuncusuna bağırıp "7 numaraya TEKME ATIN" işareti yapması.... Rezilliğin bini bir para.


* Hakemlerin zayıf olduğundan bahsederek yazıya girelim madem... İlk devrede Küçükçekmece'nin net penaltısını vermediler. İkinci devrede, 89. dakikada Küçükçekmece'nin attığı golde dört futbolcusu da ofsayttaydı; bunu söyleyen Sivas futbolcusuna kırmızı kart gösterdiler. Sahada oyunculardan ve maçtan korkan bir hakem vardı. Altını çiziyorum: Maçtan korkuyordu. Öyle ki, uzatmalarda Sivas Dört Eylül golü bulup farkı bire indirince korkudan düdüğü çalmayı bile unutuyordu neredeyse! Geçelim.


* İlk devre top ortadaydı. Bunda Sivas Dört Eylül'ün aldığı tüm topları basarak kaptıran forveti Cemil Karakum'un çok büyük payı vardı. Bunun haricinde, Küçükçekmece forveti Beşiktaş apoletli Emir Gökçe'nin 37 yaşına gelmiş tavırları, toplara koşmayışı ve sinir bozucu üşengeçliği ev sahibi ekibin bütün hücumlarını baltalıyordu.


* Defanslar tam günündeydi. Küçükçekmece'de Şuayip Tekel, sol kanattan top geçirmedi. Rakiplerine nefes aldırmadı. Keza Sivas Dört Eylül'ün dört numaralı defansı Efe Karaoğlu da takımının lehine yapılabilecek her şeyi yaptı...


* Sivas'ın as kalecisi takımdan yollanmış, yedek kaleci de sakatlanmış... Maçtaki Amir Güren'in bu sezonki ilk maçıydı. Fena oynamadı. 1990 / Ayvalık doğumlu... Keza Levent Kale de bu sezon on gol attığı halde normal mevkisi olan kanat pozisyonunda değil de on numara pozisyonunda oynamak zorunda kaldı...


* İkinci devre daha değişik başladı. İki takımda da hareketlenmeler vardı. Ancak Emir Gökçe "formundaydı". Çok saç baş yoldurttu. Öyle ki, bir pozisyonda Küçükçekmece futbolcusunun vuruşu auta gidecekken direğe çarptı, çizgiye düştü, Sivas defansı karambolde kendi kalesine çaktı topu...

(fotoğraf: Emik Gökçe'nin 89'da attığı gol)

* Emir Gökçe'ye gol attırmak için o kadar uğraştı ki Küçükçekmece futbolcuları, en sonunda ofsayttan attığı gole hakem bile itiraz edemedi!

(fotoğraf: Skoru belirleyen gol)

* 2-0'dan hemen sonra, Alp Kaya aşırtma vuruşla yaklaşık 30 metreden kaleciyi avlayıp skoru belirledi.


* Üçüncü Lig'de şimdiye dek gördüğüm en teknik, en iyi pas yapabilen takım Sivas Dört Eylül. (Bir de Diyarbakır BŞB var, onlar fiziken biraz daha iyiler ancak teknik olarak Sivas önde gibi geldi) Yalıspor'un, Keçiörengücü'nün play off'a kaldığı bir grupta nasıl puanlar kaybettilerse artık, ligi sekizinci sırada bitiriyorlar...


* Küçükçekmece hazırlık paslarını yapamazken, hücuma çıkamazken, ileride çoğalamazken izlediğim iki maçını da (Gölcük maçı ve bu maç) nasıl oluyorsa kazandı bir şekilde. Son maç final, küme düşmemek için oynayan Kars'la, deplasmanda... Eğer yenilirse Küçükçekmece, diğer küme düşme adayları kazandığı taktirde amatörün yolları taştan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...