Birkaç gün önce bu satırlarda haberini girdiğimiz Akçaabat Sebat'ın kalan üç maçına çıkmama hadisesi, bir başka Karadeniz takımında daha vuku buldu: Çarşambaspor kalan iki maçına çıkmama kararı aldı.
Oysa ki Çarşambaspor, dokuz yıllık hasretin ardından daha bu yıl 3. Lig'e yükselmişti. Hatta ilk dört haftada maç kaybetmeyen (4 beraberlik) Çarşamba, sonradan sekiz hafta puan alamayarak dibi görmüş; nasıl başladıysa öyle gitmişti...
19 puanla küme düşen Çarşambaspor'un sadece dört galibiyeti ve yedi beraberliği vardı. İkinci devrede sadece dört puan toplayabilen Çarşamba'nın son maçlara çıkmama kararı grupta bazı dengeleri değiştirebilir...
Şöyle ki: Son iki maçının ilki küme düşmeme mücadelesi veren ve Ankara Demirspor'dan dört puan geride olan Diyarbakır Kayapıar ileydi ve Kayapınar'ın altı haftadır galibiyeti yoktu. Bir ihtimal çelme taksa, Ankara Demir son haftaya rahat girecekti ancak şimdi kaybettiği takdirde son hafta kabus görebilme ihtimali de var...
Son maçı ise play off hattında kalmak için mücadele veren Sancaktepe Belediye ileydi ve yakın puanda olan altı takım içinde Sancaktepe +3'ü şimdiden hanesine yazdırdı.
Haksız rekabet mi demiştiniz?
Bu ne yazık ki bizim ligimizde sık görülen bir durum ki İzmir Spor bir maçına çıkmama kararı aldığında kimse bilmez ama kulubü basmıştı semtin büyükleri kibar haliyle sorun neyse çözelim, rezil olmayalım diye :D
YanıtlaSilBir de geçen yamalı cm oynarken bir şeyi fark ettim; normalde potansiyeli çok yüksek oyuncularımız var lisanslı oyuncu sayımız az olsa da. Fakat potansiyellerinin çoğu oyuncu da %50-60 aralığında kullanıldığını da gördüm. Alt yapılardan üste oyuncu çıkaramadığımız gibi alt liglerde yaş sınırı gibi bir saçmalıkla okuma-meslek edinme yaşlarını futbol oynayarak geçirmiş kişiler birden dipsiz bir kuyuya atılıyorlar.
Sonra da alt ligdeki takımlardan niçin oyuncu bulamıyoruz deniliyor... İtalya'da Luca Toni, Dario Hubner gibi örnekleri de olduğu gibi iyi oyuncu olmanın yanında şansın da dönmesi gerekir. Bence İddaa gelirlerinin bu kadar yüksek olması dolayısıyla bir bölümünü doğru bir sistemle gerçek alt yapıya aktarılması çok mantıklı olur ve sözünü ettiğiniz durumlar görülmez olur...
Yaş sınırına dair daha bu ay geniş bir dosya yazısı yazdım FutbolExtra'da... Dosya yazısı için röportajlar yaparken bu dediğiniz potansiyel olayının farkına vardım. Cidden sektör de oyuncular da bu yasağın çok mağduriyetini yaşıyor... Ha maçlara çıkmama durumu ise gerçekten rekabet piyasasını çok olumsuz etkiliyor bence, neticede sen maça çıkmayınca bundan nereden baksak yedi sekiz takım olumsuz etkileniyor...
SilOrası öyle kesinlikle ama ruh bence burada önemli nokta... Amatör ruh yakalanımıyor artık. Takım kaptanları artık gerektiğinde gemiyi en önce terk edenlerken, endüstriyel futbol kozmos içinde bir menopoz yaratıyorken, dahası toptan sebepli Amsterdam tandanslı olması gereken, güzel futbol amaçlı total futbol, ismini mamasına koşmaya çalışan mikiden alarak Hamsterdam ekolü bir topal futbola yerini bırakmışken, bu ruhun kalmasını da fazla bekleyemeyiz sanırım.
YanıtlaSilBen hatırlıyorum küçükken İzmir Spor'un maçlarını kaçırmazdım. Hatta Semih Şentürk İzmir Spor'a kiralık geldiğinde idmanlarını bile kaçırmazdım. Bahçelerarasından erik yürüte yürüte İnciraltı İzmir Spor Tesisleri'ne yürüyerek giderdim. Köpek kovalarsa sen mi hızlısın ben mi diyerek paçayı kaptırana kadar koşardım. O günleri gördükten sonra tribünlerdeki seyirci sayısının düşmesi inanılır gibi değil diyorum fakat bu ruhsuzluk tümör gibi hemen tüm unsurlara yayılmış durumda.
Blogunuza denk geldiğime o kadar sevindim ki ve "Üçüncü Lig'den cidden zevk alıyor musun?" diye soranlara tek bir cevabı var: "Üçüncü Lig dışındaki liglerden zevk alamıyorum." sözünü ettiğim ruhu sizde bulmam da cabası...
A2 ligi falan bizde tutmadı, saçma sapan bir şey oldu. Bi ekoldür tutturmuş gidiyoruz; porto ekolü, lyon'un başarısındaki sır, La masia... Lisanslı futbolcu sayımızı artırmak bi yana onları spordan koparıyoruz biz. Bahsini edebileceğimiz tek ekol bu sanırım. Son yıllarda 2. ligden üst lige gelip de as takıma girip formayı garatileyen oyuncu gelmiyor aklıma. Geliyor elbette de o kadar az ki?
Ben de sizin gibi ciddi ciddi yorumlayıcı bulduğum için sevindim. Bu devirde masa başı adamları 3. Lig'i lağvetmeyi planlarken İzmirspor, Beykoz, Gölcük, Derince, Kızılcahamam okuyacak insan bulmak takdir edersiniz ki zor...
SilFutbol tenekeden bir kola kutusuyla oynansa da izlenilecek, takip edilecek bir spordur üstadım :)
YanıtlaSilHatta en çok o zaman takip edilmeli bence... İşin içine para ve kupa hırsı girmemişken... Çirkinleşmemişken...
Sil