* "Şekerspor'un isim serüveni bitsin, lig serüveni bitmesin" demiştik 'Maç Öncesi'nde, netekim öyle oldu.
* Bu sezon sadece dört golü olan Ali Cansun, Beypazarı karşısında hırslı oyunuyla göz doldurdu, fileleri de doldurdu. İki gol atan, iki de ciddi gol pozisyonu ıskalayan Ali Cansun ilk 11'de başladığı maçların çoğunluğunda gol atarak sezonu kapatmış oldu.
* Attığı gollerden birisi iki çalımla girdiği ceza alanında yaptığı şık bir vuruşla, diğeri de paslaşmalarla kaleci karşısına geldiği pozisyonda yaptığı sert vuruşla geldi. Eyüp adına üçüncü gol ise rakibin oyundan tamamen koptuğu son dakikada, dörde bir atakta geldi.
* Şekerspor'un golü ise ikinci devrenin hemen başında, skoru eşitlercesine geldi. Seri atakta Ercan Güneri topu kalecinin solundan ağlara gönderiverdi...
* Ev sahibi takımdan giriş yapalım.
* Eyüpspor, izlediğim Ünye ve Fethiye maçlarının aksine her mevkide baskılıydı. Bunda rakibin de çok zayıf oluşu büyük pay sahibi olabilir, iyi analiz etmek lazım. Zira iki takım için de kanat organizasyonları çok ama çok nadirdi. Orta saha güvenliği diye bir şey hak getire. Top kaleden kaleye gidip durdu ve hep forvet-defans çekişmeleri izledik.
*İlk dakikalarda sabahtan yaşanan yoğun yağmurun etkisiyle sahada kayıp düşenler çoktu ancak oyuncular dikkatli basmayı öğrenince biraz keyifli hale geldi maç.
* Eyüpspor'da forvette İsa Kaykun hiçbir şekilde yararlı olmadı. Hücuma destek vermeye çalışan Ali Berk Acar da keza, pek bir etkisizdi. Sadece, ileri hatta hızlıca çıkış yapabiliyordu; onun dışında sıkıntılı oynadı. Ali Cansun gününde olmasa Şekerspor'a yenilmemeleri işten bile değildi.
* Şekerspor'a değinelim...
* Selçuk Şahin'in kardeşinin oynadığı bir takım ne kadar iyi olabilirse, o kadar iyiydi. Kardeşini sahada hemen seçebilirsiniz; abisi gibi pasta takım ayrımı yapmıyor, son vuruşları ve çalımları rezalet. Ama doksan dakika sahada. Demek ki derbilerde gol atmış.
* Defansta Ali Kıbıç sık sık ileri hatta aktiflik gösterdi. Yaptığı bindirmeler başarılı olmasına karşın son paslar ve şutlarda da bir o kadar başarısızdı. Yine de süratiyle takıma faydası olmuştur illa ki. Adeta çift ciğerle mücadele etti.
* Kaleci Armağan Vatanoğlu, yediğinin iki katını çıkardı. Önündeki etkisiz defans hattına binaen gene iyi direndiğini söyleyebilirim. Birebir pozisyonlarda hatasızdı. Zamanlaması, çıkışı, yan toplarda yükselişleri... Tüm Şekerspor'un oynadığının iki katı kadar oynadı adeta ama, yetmedi tabii.
* Altınordu ikiyi yediğinde Şeker'de bir rahatlama oldu, zaten ilk yarıyı 1-0 geride kapattılar; ikinci devre daha rahat oynadılar.
* Eyüp'te ise ilginçtir, anlamsız bir sertlik hakimdi. Bilhassa Aytürk Hocaoğlu ve Koray Kurt çok acayip pozisyonlarda lüzumsuz sert girdiler rakibe. Anlam veremedim.
* İyisiyle kötüsüyle iki takım bir sezonu geride bıraktı. Nacizane, Şekerspor'un en az 7 futbolcusuyla yolları ayırıp yerini doldurması gerektiğini; Eyüpspor'un ise bu sezonki şanssız nitelendirebileceğimiz puan kayıplarını tekrarlamaması gerektiğini önerebilirim. Eyüp şampiyonluğa oynayabilecek bir kadroyu heba etti bu yıl..
* Ali Cansun'la girdik, onunla bitirelim.
* Hep maç sonunda futbolcudan forma alanlara imrenmişimdir. Daha önce Ali Cansun ile bir röportaj yapmıştık, maç öncesi akşam mesajlaştık. Gol atarsa formasına talip olduğumu söyledim, sağolsun "Atmasam da senin olsun forma" diye pasımı göğsünde yumuşattı. Bugün de o pası gol(ler)e çevirerek maç sonunda da sözünde durdu... Mutlu etti, varolsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...