Zeytinburnu da Süper Amatör'e düştü... Play outta aldığı 3-0'lık Bağcılar yenilgisi sonrası tarihinde ilk kez Süper Amatör Lig'de mücadele edecek seneye. 1953 kuruluşlu mavi beyazlılar, şimdiye dek beş sezon Süper Lig'de, o dönemki adıyla Birinci Lig'de, oynamıştı. (1989-91, 1993-95, 1996-97 sezonları)
Üstelik çok değil, daha 2009'da 2. Lig'de oynuyor; Güngören'in Bank Asya 1. Lig'e yükseldiği o sene 3. Lig'e düşmüş oluyordu... Biraz nostalji yapıp arşivden o günkü yazımı buldum: "Kırmızı Kartsız Derbi!" Benim için önemi de şudur, o günkü Güngören Belediye-Zeytinburnu maçı; statta izlediğim ilk derbi maçıydı...
Beşiktaş - Kasımpaşa maçında bile iki kırmızı kart çıkmasından sonra, herhangi bir derbide kırmızı kartsız bir 90 dakika izleyebileceğim ümidini yitirmiştim ki, Güngören Belediye - Zeytinburnuspor maçı denk gelince kaçırmak istemedim...
Sandığımın aksine Zeytinburnu taraftarı kendilerine ayrılan bölümü tıka basa doldurmuştu, keza Güngören de..."Eyvah.." diye düşündüm, ".. kesin kavga çıkar!"Ancak ilk şoku birbirlerine tezahürat ettiklerinde yaşadım... Zeytinburnulular "Güngören!" diye bağırdı, Güngörenliler "Zeytinburnu!" diye... Asıl şoku ise esame listesi okunurken yaşadım: Zeytinburnu oyuncularının adı okunurken Güngörenliler alkış tuttu... Aynı jest Zeytinburnu taraftarından da geldi, gerçekten rüya gibi bir atmosferdi...Maç bu centilmenlik gösterileriyle başlıyordu... Güngören, hiç susmayan taraftar desteğiyle baskılı başlamıştı, ancak defansta bir oyuncunun ilk dakikalarda iki kez aynı oyuncuyu kaçırması sonucu beşinci dakikada pas yapmadan gol buluyordu Zeytinburnu ve stat susuyordu...Gol ise, golü bulan oyuncunun kişisel kabiliyetiyle geliyordu, baskı kurup top çalması ve kaleciyle karşı karşıya durumda çat diye topu filelere asmasıyla...Ancak Güngören, daha önce izlediğim Körfez Belediye maçındaki gibi golü yedikten sonra bir süre rölantiye alamadı oyunu. Ancak sonrası Zeytinburnu için kabus gibiydi, 10 numaralı oyuncu Ersin'in orta sahanın her yerine koşması ve sonunda bir takım arkadaşının defansın arkasına attığı topta kaleciyle karşı karşıya pozisyon bulup düzelttiği topu kalecinin sağından filelere yollamasıyla dakika 17'de skora eşitlik geliyordu...Sonrasında Güngören net bir gol kaçırırken taraftarı heyecanlandırıyordu; defansı allak bullak eden bir oyuncu kalecinin sağından topu boş kaleye yolluyordu ancak top az farkla dışarı gidiyordu...Zaman zaman hakemin Güngören lehine verdiği kararlar oldu ancak genel manada ortada bir maç yönetmeye çaba gösterdi... Zeytinburnu zaman zaman çok sağlam ataklar yaptı ancak Güngören, koşan oyuncularıyla maçı kazanmayı bildi...6 sırt numaralı Turan çok koştu, defansta da 22 numaralı Celal...On numara oynayan 10 numaralı Ersin...Keza, hak edilen galibiyet golü son dakikalara girilirken, 80. dakikada, sonradan oyuna giren Bülent'e arkadan uzun bir top atılması ve bu topun defansın arkasına, Bülent'in koşu yoluna doğru havadan gelmesiyle, rakip kaleci Harun'un hatalı bir çıkışının sonucu olarak Bülent'in şık bir aşırtma vuruşuyla geldi...Skor 2-1 olduktan sonra önce ev sahibi Güngören'in bir golü direği yaladı, ardından 4 dakikalık uzatmanın 5. dakikasında Zeytinburnu, kaleyi çaprazdan gören frikikte topu Güngören'e kaptırdı ve maç bitti...Maçın bitiş düdüğüyle birlikte Zeytinburnuspor taraftarının "Ne zaman şampiyonluk diye bağırsak, hevesimiz kursağımızda kalıyor; söylesene bize hoca, takım niye oynamıyor?" diye bağırması da, buruk bir gülümseme oluşturuyordu...Netice olarak, bir zamanlar Aykut Kocaman'ın İstanbulspor'unun amatör ruhları okşadığı Mimar Yahya Baş Stadyumu bugün Türk futbolu adına mükemmel bir tablo çizdi... Keşke, dedim, adı profesyonel olup profesyonel oluşum içine giren taraftarlar bu arkadaşlar kadar "amatör" olabilse!
6 sezon içerisinde amatör kümeden 1. lige çıkan bir takımdır ZeytinBurnu ama daha öncede sözünü ettiğimiz ruh, endüstriyel futbol... Ne yazık ki çağa ayak uyduramıyor takımlarımız. Oysa madem futbol endüstrisi diye bir şey oluştu, yap anlaşmalarını; çıkar ZeytinBurnu Zeytinleri'ni piyasaya, Zeytinyağını, sabununu, vs...
YanıtlaSilAma gene de Futbol topu da küreselleşmeyeydi iyiydi...