22 Nisan 2012 Pazar

Küçükçekmecespor: 2 Gölcükspor: 1

* Maçtan önce stadın dibindeki çay ocağında dönen muhabbet, noktasını değiştirmiyorum:

Polis: Ne oldu ya, Çekmece düşüyor mu şimdi? Nedir durum?
K.çekmece Yöneticisi: Hükümet düşeer, AKP düşeeer, enflasyon bile düşer; Çekmece düşmez! (Biraz coşkuyla, bağırarak)
Polis: Satın mı aldınız maçı ne yaptınız?

Bu soru üzerine Küçükçekmece yöneticisi tebessüm etti, sonra beni ve birkaç yabancıyı daha fark etti ve polisin koluna girip uzağa çekti adamı "Bu işler ulu orta konuşulmaz" diyerek.

Velhasıl-ı kelam, akıllarda bir şüphe; gözler sahada... Tribünde yerimizi aldık...




* Bir de ne görelim? Gölcük yedek kadro ile sahada! Geçen haftaki Yalıspor maçından sadece (kaleci de dahil) dört kişi vardı sahada. Üstelik geçen maçta stoper oynayan Kadir Öğe bu hafta "10 numara" oynuyordu! Bir gariplik vardı sözün özü...


* Maç beklediğimin aksine hakemin deplasman ekibini kollayan tavırlarıyla başladı. Nitekim ilk gol de Gölcük'ten geldi 4. dakikada... Ahmet Kutluer, rakip defansa yaptığı baskı neticesinde topu kaptı ve kaleciyle karşı karşıya kaldı; şık bir vuruşla topu kalecinin kolunun altından ağlara yollayıverdi.

** golün birkaç saniye sonrası **

* Bu golden sonra Gölcük biraz akıllı oynasa rahatlıkla farkı arttırırdı fakat ne hikmetse onlar oynamamayı seçti. Bu süreçte Küçükçekmece'nin çok gol kaçırdığını söylememiz mümkün.


* 23. dakikada çok net bir golün kaçması akabinde Küçükçekmece forvet hattında sinirler gerildi ve gol geldi: Doğukan Bayraktutar'ın ortasında, arka direkte boşta kalan topa gelişine vuran Yıldırım Yılmaz skoru eşitledi.

** gol anı **
** gol sevinci **

* Kaçan goller, kullanılamayan fırsatlar, gerilen sinirler ve dağılan dikkatler ikinci golü getirdi. "Biraz" garip bir goldü... Doğukan Bayraktutar kaleyi çarprazdan gören noktadan bir orta yaptı, beş Gölcük oyuncusu durup Emir Gökçe'nin topa yükselip vurmasını izledi ve onlara Gölcük kalecisi de eşlik etti! Öyle ki, yanından geçen topa uzanma zahmetinde bile bulunmadı! 31. dakikada Küçükçekmece skoru belirledi böylece...


** ikinci golün sevinç anları **

* Zaman zaman Küçükçekmeceliler, zaman zaman da Gölcüklüler yerde yatıp zamana oynadılar. Başarılı da oldular, onlar her yere düştüğünde hakem Tolga Şinoforoğlu daha yanlarına gitmeden sağlıkçıyı çağırır oldu... Bir hayli zaman geçti, ilk yarı biterken düşündüm: Gollerden sonra hiç atak izledik mi? Sanırım(!) hayır.


* İkinci yarı da çok farklı olmadı maalesef. Top bir Gölcük kalesinin önüne gitti bir Küçükçekmece kalesinin fakat şut izleyemedik! Düşünün, kırk beş dakika boyunca bir sağa bir sola koşan adamlar; zaman zaman yere düşüyorlar fakat kimsenin hakeme itiraz ettiği, rakibe az da olsa "Yavaş oyna!" diye çıkıştığı yok! Bir de geçen haftaki Gölcükspor-Yalıspor maçını hatırladım, o gün sahada olan kadro aşırı sert, hırslı ve kazanma arzusuyla doluydu. Her pozisyonda olmasa da çoğu pozisyonda rakiple birebir didişiyorlardı. Bugün oynayan kadroda ise kazanma isteğinin yüzde biri bile olmadığı çok belliydi!


* Küçükçekmecespor ise istediğini aldığını 70. dakikada sahanın en iyisi ve en çok koşanı olan Doğukan Bayraktutar'ı oyundan çıkararak gösterdi. Maçın bittiğini o an ilan ettiler...


* Maçın normal (?) gidişatı haricinde bazı oyuncular göze battı... Küçükçekmece sağ beki İsmail Alper Balaban, yaptığı şık bindirmeler ve kademeye girişleriyle takımının oyununa pozitif etki yaptı. Keza Yıldırım Yılmaz da, attığı gol haricinde zaman zaman çirkefleşse de hırslı görüntüsü ve top kazançlarıyla takımının hareketsiz hücum hattının yegane varlık göstereniydi. Sonradan oyuna giren Murat Tan'ı izlemeye çok fırsatımız olmadı ama izlediğimiz kadarıyla daha çok süre almalı gibi geldi. Hani, fırsatı olsa bir şeyler yapardı gibi...


* Bunların yanı sıra, ikinci golün sahibi Emir Gökçe; öldürdüğü toplarla çok saç baş yoldurdu, fiziği haricinde pek de bir olayı olmadığını gösterdi. Kale dibinde üç tane topu havaya dikerek çocukluğumuzun istop oyununu hatırlattı...


* Gölcükspor'da sadece Kadir Öğe, o da zaman zaman, bir şeyler için çabalıyormuş gibi göründü. Geri kalan 10 kişi sadece sahada durdu. Mücadele, hırs, azim hak getire!


* Küçükçekmece maçın başından sonuna kadar gereksiz top kayıpları yaptı; hücumda çoğalamadığı için zaman zaman Gölcük defansının ikramlarını geri çevirmek zorunda kaldı. Gölcük orta sahada tutmaya çalıştığı oyunda 'başarılı' oldu ve ne atak yaptı ne de atak yaptırttı...



* Bu galibiyetle Küçükçekmece kümede kalma yolunda devasa bir adım attı: Rakipleri Oyak Renault'un berabere kaldığı; Arsin ve Kars'ın kaybettiği haftada üç puan alarak küme düşme hattında en üste yükseldi, Arsin'le farkı bire, Kars'la farkı ikiye indirdi. Gelecek hafta bir diğer iddiasız kulüple, İskenderun 1967'yle oynayacak; sonra play off kovalayan Sivas 4 Eylül'le ve son hafta deplasmanda Karsspor ile... İşleri çok ama çok zor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...