28 Nisan 2012 Cumartesi

İstanbulspor AŞ: 1 Keçiörengücü: 0



* Bir şeyi anlamıyorum: Maç iddaa listesinde değil, yani herhangi bir maçla çakışma ihtimali yok. Aynı gün bu ligin sahalarında başka maçlar yok ve üstüne üstlük hava çok da soğuk/sıcak değil... Neden 15.30'a alınır bu maçlar? Taraftar yaklaşık 14.30'dan 18.00'a kadar gününü mahvetsin diye mi? Garip!


* Keçiörengücülü bir futbolcu 13. saniyede yere yığılarak sezonun en erken "zaman geçirme" eylemini sergilemiş olabilir. Kaldı ki, maçın kalanı boyunca çok da farklı bir tavı sergilemediler.


* İstanbul içeideki sekizinci galibiyetini, Keçiörengücü ise dışarıdaki yedinci mağlubiyetini aldı.

** iptal edilen gol **

* Aslında maçta öne geçen taraf Keçiörengücü idi. 4. dakikada gol atan başkent ekibinin golü ofsayt gerekçesiyle verilmedi. Bu pozisyon haricinde bir de 26. dakikada karambol pozisyonda İstanbulspor'un kendi kalesine gol atma girişimi oldu, çizgide kesen bir oyuncu olmasa maçı başkent ekibinin almaması için mantıklı bir sebep yoktu...


* İstanbulspor ise ikinci yarıda dirildi. Arif Güner'in teke tek pozisyonda aşırı oyalanarak gol fırsatını heba ettiği atağın haricinde ilk yarı dökülen Tayfun Karadağ'ın sağ kanattaki rakiplerine kurduğu aşırı üstünlük neticesiyle en az dört atak gerçekleştiren boğalar, kaderin bir cilvesi midir bilinmez; pozisyona girmeden golü buldu...



** gol sevinci **

* Maçta gerilimin iyice yükseldiği 60. dakikada korneri paslaşarak kullanan sarı siyahlılarda Tayfun Karadağ iki rakibinin arasından yaklaşık 20 metreden kaleye sert vurarak golü buldu ve skoru da belirledi.


* İlk dakikadan bitiş düdüğüne kadar, ağırlıklı olarak iki takım da adam paylaşımı ve alan kullanımında hatalar yaptı. İlk devrede pek işe yaramasa da bu hatalar, ikinci devrede bilhassa ev sahibi ekip lehine atak olarak sonuçlandı.


* İlk devrede çok lüzumsuz bir şekilde kırmızı kart gören Osman Berkay Özçelik, ilginçtir itiraz da etmedi; hatta ve hatta hakemin kart çıkarmasını beklemeden soyunma odasının yolunu tuttu...


* "Hakem" demişken... Bugün sahada çok etkisiz bir hakem vardı. Denizli Bölgesi hakemi Özkan Çeliker; oyuncuların çok etkisinde kaldı, bocaladı, vermediği faulleri yardımcısının ikazıyla verdi, düdükleri ve kartları geciktirdi... Standardı tutturamadı. Zaten boşuna değil, hep taraftarsız takımların maçlarına veriliyor. Hacettepe, Beylerbeyi, İstanbul vs vs. Bugün on kişinin etkisinde kalan hakem yarın bir gün yüzlerce taraftarla karşı karşıya kalsa maazallah o maçta şanzımanı dağılır...


* Keçiörengücü çok yatarak, çok itiraz ederek ve adeta beraberlik için geldiğini bağırarak oynadı. Dürüst olmam gerekirse, fiziki olarak takımı beğensem de oyun tarzını hiç beğenmedim...


* İstanbulspor'un oyununu da beğenmedim. Forvet hattında ayağı top tutabilen, hadi onu da geçtim kaleye düzgün şut çekebilen oyuncu yok! Bu halleriyle play offa kalsalar ne olacak? Seneye revizyon şart.


* İstanbul'un kalan maçları iddiasız iki ekiple. Orhangazi ve Batman Petrolspor. En zor maçlar iddiasız takımlarla oynanan maçlardır... Keçiörengücü'nün ise küme düşmemek için mücadele eden Arsin ve play off hattında kalmak için çabalayan Kahramanmaraş ile maçları var. Keçi play offu garantilemiş değil: Misal İstanbulspor, Yalıspor ve Kahramanmaraş kalan iki maçlarını da kazanır, Keçiören ikisini de kaybederse seyreyleyin cümbüşü. Neticede tüm sezona bedel bir maçtı, gülen taraf İstanbulspor oldu.


* Keçiören'de Ahmet Baykal'ı ve defansta Ferit Şener'i beğendim. Puana yetmese de iyi oynadılar. Bilhassa Ferit, sık sık ileri de çıkarak takımına her bağlamda katkı yapmaya çalıştı.


* İstanbulspor'da ise defansta Cemal İşleyen, hücumda ise Ali Işık ve Tayfun Karadağ'ı beğendim... Hoş, Ali ilk devre çok top ezdi ama elinden geleni yaptığını düşünüyorum; yedi kişiyle defans yapan bir takım karşısında hücum oyuncusunun işi zordur! Tayfun Karadağ da sıkça sağdan atıp soldan geçti ancak kendi attığı topları kendisi yakalayamadı...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...