Belediye Vanspor: 4 Gebzespor: 3

* Her yönüyle garip bir maçtı.

* Gebze taraftarının Edirnekapı'da taşlanarak, otobüslerinin camlarına kadar her şeyi indirilip Karagümrük taraftarı tarafından geri gönderilmesinden tutun, iki yıldır gol atamayan İhsan Mert'in iki kez gol kaçırmasına kadar garip bir maçtı.

* Bir de, işler iyi gitse şu an bir ihtimal hala Gebze'nin başında olacak olan fakat orada lisanslar çıkmadığı için geçen yıl Van'a gelen Tolgay Kerimoğlu malumunuz, Vanspor'un başında... Eski takımına karşı mücadele etti diyebiliriz, Gebze'yle hiç maça çıkmasa da...

* Maçın ilk dakikalarında, tribünde arkamda iki adamın konuşmasını duydum, Gebze taraftarının çok kötü şiddete maruz kaldığını söylüyorlardı. Ben de dönüp, "Olay çıkacağı belliyken keşke Gebze yönetimi maçın başka yere alınmasını isteseydi" dedim, malum Gebze ile Karagümrük arasında sıkıntı var ve maç Gümrük'ün stadında... Arkamdaki beyefendi de "Keşke olaylar çıkmasa" dedi ve lafı gerçekten iyi koydu. Sonradan yanımdaki Gebzeli muhabirden öğrendiğime göre adamlar Gebzespor yöneticileriymiş. Kimi kime şikayet ediyorsun derler adama...

* Maçtaki ilk gol Vanspor'dan geldi. Maç çok ortada seyreylerken kornerde dönen topa 15 metreden, Fransa doğumlu Habip Tok çok şık vurdu ve Gebze kalecisini avladı. (fotoğraf gol anı)

* Bu gole, yedi dakika sonra Kadir Kamaz'la cevap verdi Gebzespor. Soldan gelen ortada, kaleci ve defansın anlaşmazlığını fırsat bilen Kadir topa iki defans ve kalecinin arasından sertçe vurup skoru eşitledi... (fotoğraf gol anı)

* Maçın başında bir hayli top ezen Ali Kurt, üçe iki yakaladıkları pozisyonda auta çıkacakken Habip Tok'un geri çıkarttığı topa iyi vurdu ve takımını bir kez daha öne geçirdi. (fotoğraf gol anı)

* Cevap bu kez daha erken geldi: Üç dakika sonra karambol bir pozisyonda topa kafa vuran Ümit Kocabaş, kaleci Muammer Yıldırım'ın uzansa da tutamayacağı bir aşırtma golü attı -ki Muammer gerçekten yapabileceği en iyi zıplayışı yaptıysa da topu tutamadı-. Ve ilk yarının skoru 39. dakikada belirlenmiş oldu.

* İkinci yarı ilk yarıya benzer bir şekilde başladı, Van ataklarına Gebze defansı can-ı siperane engel oluyordu ki; kilidi açan gene Vanspor oldu: Maçın başından beri etkin olamayan Hüseyin Çelik, defans arkasına iyi sarktı, kaleciyle karşı karşıya pozisyonda topu ağlara yollayarak takımını üçüncü kez öne geçirdi. (fotoğraf gol anı)

* Bir klasik(!) gerçekleşti ve beş dakika sonra Gebze skoru yine eşitledi. Takımdaki diğer Ümit, Ümit Mutlu, Muammer'le karşı karşıya kaldı ve topu sert bir şekilde sağ köşeye yolladı, skoru 3-3'e taşıdı. (fotoğraf gol anı)

* Maçın kalanında, Tolgay Hoca'nın hamleleri önemliydi. Zira Gebze'nin sahaya beraberlik için çıktığı çok belliydi. Bu yüzden üç dakikada üç değişiklik yaptı Tolgay Hoca ve bunun ödülünü de 90+4'te aldı...

* Gebzespor son dakikalarda atak oynamak isterken yedi kişiyle hücuma çıkma gafletinde bulundu, üstelik başarılı bir atak da geliştiremedi. Oyuna sonradan giren Seyfettin Ural, rakibin oyununu orta sahada bozdu ve topu bugünün en iyi oyuncularından birisi olan Habip Tok'a iletti. Habip'in kaleciyi çalımlayıp boş kaleye karşı karşıya geldiği halde geriye bıraktığı topu ise, sonradan oyuna giren Baran Basut ağlara yolladı ve maçın skorunu tayin etti... (fotoğraf gol anı)

* Gebze'nin son golden sonra yaptığı atakta direkte patlayan top, "Olmayınca olmuyor" dedirtti.

* Maçta Van defansı çok da derli toplu bir görüntü vermedi. Rakip atak yapmadığı için hata yapma fırsatı pek bulamadılar. Keza orta sahası da o ikinci devre o kadar çöktü ki, normalde zaman zaman çok aksayan Seyfettin Ural (bile) maçın en güzel pasını verdi...

* Gebzespor için kelimeler kifayetsiz. Sahaya bir puan için çıkmanın bedelini ödediler. Bundan önceki Bayrampaşa maçında da benzeri hatayı yapmış, 1-1 giden maçta 90+4'te golü yiyip eve dönmüşlerdi. Gene aynısı oldu. Maçı 3-3'e taşıdıktan sonra niye yatıyorsun ki? At dördü (atabiliyorsan), al üç puanı...

* Vanspor'da defanstan üç-dört kez sağlam bindirmeler yapıp bunların ikisinde gole çok yaklaşan sağ bek İhsan Mert, bir gol iki asistle oynayan ve sahada ayak basmadık yer bırakmayan Habip Tok, ilk dakikalarda aksasa da sonradan toparlanan Ali Kurt iyi bir görüntü çizdi. Normalde yemeyeceği golleri yiyen Muammer Yıldırım ise dürüst olayım beni çok şaşırttı.

* Gebzespor'da ise Ümit'le, Ümit Mutlu ve Ümit Kocabaş ikilisi, kısa boylarına rağmen dirençli mücadeleleriyle kaçan bir puana en çok üzülmesi gereken ikiliydi.

* Ankaraspor'da Süper Lig tecrübesi edinen Fatih Özece, Gebze formasıyla son altı dakika oyuna girdi fakat pek varlık gösteremedi...

Belediye Vanspor - Gebzespor {maç öncesi}

* Belediye Vanspor'da Umut Kekilli'nin ülkeyi terk ettiği söyleniyor. "Tedavi" için Almanya'ya gitmiş... İşin ilginci bugüne değin sakat sakat oynayan Umut'un son sekiz maç kala tedavi olacağı tutuyor... Buradan iki sonuca varabiliriz: Bir, sözleşmesi sezon sonu bitecek olan Umut takımda kalmayacak. İki, Vanspor'un play off'a dair inancı kalmamış. Yazık.

* Gebzespor sıfırdan kurduğu kadrosuyla ikinci devre sadece üç maç kaybetti. Beş kez berabere kalırken, dört kez de kazanmayı başardı. İlk devre ikişer galibiyeti ve beraberliği vardı. Üstelik bu hafta küme düşme hattındaki rakipleri Lüleburgaz ile Keçiören oynuyor. Gebze için altı puanlık maç desek yeridir.

* Belediye Vanspor ise, iyi yakaladığı seri sonunda düşüşe geçti ve beş maçtır kazanamadı. Üstelik bu beş maçın üçünü mağlup kapattı. Takımda morallerin bozuk olduğu gelen haberler arasında...

* Play off hattıyla Vanspor arasında -şu an- 11 puan fark var. (Bugün kazanan Hacettepe, play off'taki son takım) Gebzespor ile sonda beşinci Lüleburgaz arasında ise üç puan fark var.

* Velhasıl-ı kelam, Gebzespor galibiyete daha yakın gibi görünüyor ama klişe tabirle top yuvarlak. Üstelik iki takım da yeni bir seri yakalamak için, çıkış yapmak için galip gelmek isteyecektir! Ne olacağı hiç belli olmaz. Kıran kırana, doksan dakika hop oturup-kalkacağımız bir maç olsun da...

* Hakemler aynı isimli: Maçın birinci hakemi Mehmet Demir (Adıyaman bölgesi) ve üçüncü hakemi Mehmet Burak Demir (Elazığ bölgesi). Federasyon yetkilileri hakem atamaları yaparken çok keyifli anlar yaşıyorlar olsa gerek...

TFF 3. Lig Birinci Grup

32. Hafta Müsabakası
Belediye Vanspor - Gebzespor

31.03.2012

14.30 | Vefa Stadyumu

Dersimspor Başka Bahara

Kurulduğunda ismi nedeniyle çok tartışmalara neden olan Dersimspor, Bölgesel Amatör Lig İkinci Grup takımlarından... Orta halli geçen ilk devre akabinde ikinci devrede kulübü daha önce Bayrampaşa'yı ve Küçükçekmece'yi amatör kümeden Üçüncü Lig'e çıkaran Mustafa Dalcı'ya emanet etmişti. Ki, Mustafa Hoca halihazırda Üçüncü Lig'deki Küçükçekmece'nin başındaydı.

Ancak işler pek beklenildiği gibi gitmedi ve Mustafa Dalcı yönetimindeki Dersimspor dün oynadığı Muratspor maçında berabere kalarak ikinci sıradaki Siirt Gençlerbirliği ile puan farkını altıya indirse de, sadece son maçlarının kalmış oluşu nedeniyle Üçüncü Lig hayalini başka bahara ertelemiş oldu.

İkinci devrede Mustafa Dalcı'yla çıktığı maçlarda altı galibiyet, iki beraberlik ve iki de mağlubiyet alarak bu sonu biraz da kendisinin hazırladığını söyleyebiliriz Doğu ekibinin.

12 Maçlık Seri

Süper Lig'in yenilmezlik rekoru 47 maçla Beşiktaş'ta; Birinci Lig'in (Bank Asya) yenilmezlik rekoru, iki sezon peş peşe kazandıkları 23 maçla Bursaspor'un elinde. İkinci Lig'in yenilmezlik rekoru ise 33 maçla Elazığspor'da.

Bu sezon bu rekortmenlere yeni bir aday çıktı. Üstelik en dipten! Gümüşhanespor, 12 maçlık serisini ligin sonuna değin götürebilirse 18'e ulaşacak. Play off'ları da katarsak yirmiyi bulma şansı çok yüksek.

Elazığ Belediyespor'la 2-2 berabere kaldığı maçla bir seri başlatan Gümüşhane, sadece rekor adayı olmakla kalmadı, sıralamadaki yerini de düzlüğe çıkarttı ve play off'un en güçlü takımlarından birisi haline geldi.

Sırasıyla Elazığ Belediyespor, Menemen Belediyespor (1-0), Akçaabat Sebatspor (1-0), Kırıkhanspor (2-0), Bayrampaşa (0-0), MKE Kırıkkalespor (1-0), Manavgat Evrensekispor (2-1), Hacettepe (1-0), Keçiören Sportif (1-1), İnegöl (1-1), Belediye Vanspor (2-0) ve son olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediye (0-0) engellerini yenilgisiz aşan Gümüşhane'de gözler play off'a çevrilmiş durumda.

Bu süreçte takımda 10 gol atmış olan Sinan Yitmez, 6 gollü Harun Kayalı, 5'er gollü Tekin Adar ve Umut Pusat'ın da şüphesiz büyük payları var.

Gümüşhane, ilk devre sonunda 26 puanı ve -3 averajıyla 12. sıradaydı. Şu an ise +6 averaja ve 52 puana çıkmış bir halde; dördüncü sıradalar. Lider İnegöl'le aralarında sadece dokuz puan fark var... Hem rekor kırıp hem de şampiyon olma ihtimalleri Gümüşhane taraftarlarını çok heyecanlandırıyor olsa gerek...

5. Sıradan Küme Düşmek

Bölgesel Amatör Lig(BAL) statüsü bu yıl değiştirildi. Değiştirilen ve eklenen kurallardan birisi de gruplarda İstanbul ekipleri içinde son iki sırayı alanların küme düşeceği kuralıydı.

Bu kuralın ilk meyvesi de BAL 13. Grup'tan alındı. Grupta beşinci sırada olan Beşyüzevler Spor, son haftaya girerken küme düşmeyi garantiledi. Zira gruptaki İstanbul kulüpleri arasında sıralamada sondan ikinci sırayı aldı. Bir diğer küme düşen kulüpse sekizinci sıradaki Yeniköy. Grupta ise 11 takım var ve ilk iki play off oynayacak.

Daha önceleri Süper Lig'de Türkiye Kupası'nda final oynayıp UEFA elemelerine katılmaya hak kazandığı halde küme düşen Kayseri Erciyes örneğine şimdi de sonuncuya yirmi bir puan ve altı sıra fark attığı halde küme düşen bir Beşyüzevler Spor örneğini eklemiş olduk.

Beylerbeyi: 3 Çarşambaspor: 0

* Beylerbeyi taraftarı yeni pankart yapmış. İşe de yaradı. Skor bağlamında değil: İlk defa tribüne çağrılınca geldi Beylerbeyi futbolcuları. Olaya bak, futbolcunu çağırıyorsun ve gelmiyor! Bundan önce gittiğim iki maçında (Darıca GB & Siirtspor) durum böyleydi. Garip bir takım vesselam.

* Çarşamba ile bir mevzu varmış sanırım. Pek anlamadım olayı ama buna rağmen Beylerbeyililer tribüne onları da çağırdı. (Belki "Runje vakası" yapacaklardı, kimbilir?) Çarşambalılar gelmeyince de küfüre kestiler olayı tribündekiler.

* Dakika bir, gol bir.

* Zaten maça baskın olarak başlamış olan Beylerbeyi, sağlı sollu ataklar yaptıktan sonra sol kanattan gelen ortayı Anıl Gir'in ağlara yollamasıyla öne geçtiğinde kolumdaki saat daha bir dakika ilerlememişti maçta.

* Golü yedikten sonra Çarşamba biraz kıpırdanır gibi oldu, birkaç kez defans arkasına attıkları toplarla tehlike de yarattılar ancak kaleci Akın Alkan çok günündeydi. Konsantrasyon nedir, dersini verdi.

* İkinci gol gelene değin Çarşambaspor defansı "Çanakkale geçilmez"i oynuyordu. Ancak defansı geçemeyen Beylerbeyililer orta yoluyla sızmaya çalışıp başarılı oldular: Orta açıldı, top boşta kaldı, kalecinin hatalı çıkışıyla boş kaleye topu tipledi Anıl Gir.

* Anıl Gir, dört dakika sonra dört Çarşambalıyı çalımlayıp ceza alanına girdi ve ters bir vuruşla topu ağlara göndererek kendisinin ve takımının üçüncü golüne imzasını attı. (Aynı zamanda skoru da belirledi ama biz bunu 51 dakika sonra öğrenecektik)

* İlk yarı 3-0 bitti.

* İkinci devre iki ekip de skora itiraz etmezcesine, "Vakvakları ürkütmeyelim"ci bir oyun sergilediler. Bu süreçte oyuncuları izleme imkanı daha iyi bulunuyordu. Beylerbeyi'nde defansta Samet Önger, hücum hattında Ruhi Tırak rakibi pıstıran oyunlarıyla sahaya ağırlıklarını koyuyordu. Bunların yanında maça kaptan olarak çıkan Ulaş Ali Çelik de iki kez gol fırsatı yakaladıysa da son vuruşları yapamadığı için skoru değiştiremedi ama bileklerine ve topa hakim görüntüsüyle "Bu çocuk iş yapar" dedirtti.

* Beylerbeyi'nin bulduğu bir gol de ofsayt nedeniyle verilmedi, belirtmekte fayda var.

* 73. dakikada oyuna giren Mehmet Murat Uçar ise çok çabaladı, skoru değiştirme ve/veya hücum hattını canlandırma adına elinden gelen her şeyi yaptı ancak daha pişmesi gerekiyor.

* Çarşambaspor bu süreçte ne yaptı derseniz, inanın hiçbir şey yapmadılar. Maçtan sonra bazı futbolcuları Beylerbeyi camii duvarının dibine sinip sigara içerken gördüğümde, ligde son sıradaki Çarşamba'nın neden bu halde olduğunu anladım. (Futbolculardan birisi de maçtaki kalecileriydi) Yine de, çok sahipsiz bir takımmış gibi görünüyorlardı. Şeref tribününde sorumlu yöneticilerini göremedim? Yazık oluyor böyle oluşumlara...

* Not defterimize ihanet etmeyelim: İlk yarı için Çarşamba'dan Hasan Can Satır ve Emre Atalı'nın iyi oynadığını not almışım.

* Netice olarak, Beylerbeyi kazandı fakat rahatlayamadı. Hala 12. sırada, hala puantajda avantaj elde edemedi. Hala ipleri koparamadı. Kazanmaya devam etmeli. Çarşamba için ise küme düştüğünü söyleyebiliriz. Kimse itiraz etmeyecektir...

Beylerbeyi - Çarşambaspor {maç öncesi}

* Beylerbeyi istikrarsızlıkta tepe noktayı gördü: Dört galibiyet, iki beraberlik, üç mağlubiyet, bir galibiyet ve son olarak da bir mağlubiyet. Bu on bir maçta on bir gol atarken, dokuz gol de yedi. Toplamda ise otuz bir'e otuz bir'lik bir atılan/yenilen gol oranı var.

* Yükselişteki takımlara kolayca puan kaybedebiliyor Beylerbeyi. Bkz. Darıca, Anadolu Üsküdar, Erzurum BŞB.

* Çarşambaspor'da ise durumlar "biraz" kötü. 29 ocaktan bu yana galibiyet göremediler. İşin daha fenası, sekiz maçta sadece bir kez beraberlik alabildiler. Çarşamba'nın kümede kalma ihtimali yok denecek kadar az. Şu an dört sıra üstüyle arasında on üç puan fark var. Çok zor bir durum bu farkı kapatmaları...

* Çarşambaspor'un ilk devrede aldığı ilk galibiyet, Beylerbeyi maçı.

* Beylerbeyi'nin dokuz galibiyeti ve sekiz beraberliği var; Çarşamba'nın ise dört galibiyeti ve yedi beraberliği.

* Maçın hakemi Özcan Çeliker, Denizli bölgesinden. Son olarak 26 şubatta maç yönetmiş (Sancaktepe Bld. - Dardanelspor) ama genele vurursak bu sezon sekiz Üçüncü Lig maçında görev almış. (Beş de Bank Asya yardımcılığı var)

* Siirt maçından sonraki ilk maç olarak, gergin geçebileceği kanaatindeyim. Çarşamba'nın üç maç seyircisiz oynayabilecek kadar ateşli taraftarı varken nasıl bir ortam olacağını kestirmek güç...

TFF 3. Lig Üçüncü Grup
31. Hafta Müsabakası
Beylerbeyi - Çarşambaspor
25.03.2012
13.30 | Beylerbeyi 75. Yıl Stadyumu

"Demir Gibiyiz"

Adana Demirsporlu futbolcular, seyircisiz maçta golden sonra stat dışındaki taraftarlarına "koşuyor".

*kaynak: Asım Yıldırım @twitter

Kırıkkale Yükselişine Kastamonu İvmesi

Türkiye'nin Birinci Lig'e yükselen ilk ilçe takımı olan ve aynı zamanda Üçüncü Lig'den İkinci Lig'e yükselene kadar geçirdiği sekiz sezonda iç sahasında yenilmeyerek hala geçilmemiş bir rekora imza atan MKE Kırıkkale, çarşamba maçlarında aldığı galibiyetle bu sezondaki en farklı galibiyetine imza attı.

Halen Üçüncü Lig Birinci Grup'ta mücadele eden MKE Kırıkkale, sezona transfer yasağıyla girmiş, zor günler geçirmişti. 12 maçlık galip gelememe sürecini ise üç hafta önce sonlandıran Kırıkkale'de bu haftaki Kastamonu galibiyetiyle yüzler gülmeye başladı.

Son dört haftada küme düşme hattındaki Gebze ve Lüleburgaz'la 0-0 berabere kalan, Sandıklı Belediyespor'u ise tek golle geçen Kırıkkale'nin Kastamonu karşısındaki galibiyeti ise şüphesiz sükseli bir skor. Bundan önceki, son sıradaki Akçaabat Sebat'a ve ilk devredeki Kastamonuspor maçında aldığı 3-0'lık galibiyeti; kendi sahasında Kastamonu'ya karşı aldığı 4-0'lık galibiyetle aştı.

İlk devrede deplasmanda oynadığı Kastamonuspor maçı öncesi rakip takımın dokuz futbolcusu gıda zehirlenmesi yaşamış, cuma gecesini hastanede tamamlamış olmasına karşın pazar günü maça çıkartılan hasta futbolcularla Kastamonu 3-0 yenilmişti. Kulüp içinden bazı kaynaklara göre maç öncesi Kastamonu başkanının teknik heyete ve futbolculara "Maç iddaa listesinde, mutlaka maça çıkmalıyız" inadı üç puana mâl olmuştu.

Ancak ikinci yarıdaki Kastamonu maçıyla olaylar farklı bir boyuta taşındı. Kastamonuspor, pazar günü oynadığı maçta 90. dakikada kendi kalesindeki penaltıyı kurtarmış; dönen topta ev sahibi Bayrampaşa'ya gol atmış ve 1-1'le bir puan çıkartmıştı. Gol sonrası formasını çıkartarak sevinen Uğur Keskin'e ve çıkan karta sinirlenen Yasin Öztop'a kırmızı kart çıkmış; bir saniyede gördükleri bu iki kırmızı kartla Kırıkkale maçında takımlarını yalnız bırakmışlardı. Keza maç içinde de Kastamonu'nun başarılı forveti Gökhan Güney gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşmüştü. Bu cezalarda ilginç olan nokta ise gol sonrası formasını çıkartıp sevinen futbolcunun golü atan futbolcu olmayışıydı.

Kırıkkale karşısına bu üç önemli oyuncusundan eksik çıkan Kastamonuspor ise bu sezonki en farklı mağlubiyetini aldı. Halen 12. sırada bulunan Kastamonu'nun düşme ihtimali olmadığı gibi, bu sonuçla Kırıkkalespor bitime sekiz hafta kala küme düşme hattına bir puan fark atarak üç haftalık yükselişini sürdürdü.

*fotoğraf: Kırıkkale Aktüel

Belediye Vanspor: 0 Gümüşhanespor: 2

* Van'ın son dönemdeki düşüşü ibretlik. Stresten mi desek, kadronun yorgunluğundan mı desek; ne desek?

* Gümüşhane maçına aslında etkili de başladı Vanspor. Fena gitmiyordu ancak hakemle yaşanan bazı gerginlikler futbolcuları da, teknik heyeti de, az sayıdaki taraftarı da etkiledi. Buna mukabil her kritik pozisyonda hakeme oynayan Gümüşhaneliler bir süre sonra oyunu domine etmeye başladı.

* Gümüşhane'de Bayrampaşa maçından bu yana çok şey değişmiş. Dürüst olayım, maça çok önyargılı gitmiştim. O maçta bir hayli zamana oynadıkları için gene benzeri hareketler bekliyordum, değişiklik var. Vanspor'un sık sık yaptığını, temiz bir şekilde oyunu rölantide seyreylemeyi beceriyorlar artık. Bu halleriyle de play offun en dişli adaylarından birisi haline geliyorlar!

* Yenilgisiz 11. maç.

* Gümüşhane'nin ilk golü Tekin Adar'ın yoğun çabasıyla geldi. İlk yarısı golsüz geçen maçta ikinci devre sağ kanatta hayli didişen Tekin, bir pozisyonda korner çizgisine paralel üç Vansporlu futbolcuyu çalımladı ve kalecinin dikkatsizce açılışını hesap ederek topu arka direğe çok şık çıkardı. Kaleci Muammer Yıldırım iyi dönse de rakibin yaptığı vuruşu çelecek kadar hızlı olamadı. (Birinci fotoğraf golün bir saniye sonrası, ikinci fotoğraf golün sevinci.)

* Tekin Adar tek başına skoru domine etti. İkinci golde gene sağ kanattan gelen Tekin, bomboş kalınca arkadaşından pas istedi. Sol çizgiden çok güzel bir orta geldi; Tekin topu kontrol etti, kaleciyle karşı karşıya pozisyonda topa iyi vurdu. Kalecinin koluna çarpan top Vansporlu Nuri Terliksiz'in müdahalesine karşın ağlara gitti. (Gene birinci fotoğraf golün bir saniye rötarı, ikincisi gol sevinci.)

* Vanspor defansının bilhassa sol tarafı felçti bugün. Gümüşhaneliler de maden bulmuş gibi soldan çalıştı. Sol taraf çökünce hücum hattı da etki sağlayamadı oyuna. Düşünün; sadece iki oyuncunuz aksıyor ve sizin tüm planlarınız bozuluyor. Futbolun adaletsizliği...

* Gümüşhane biraz derli toplu oynuyordu. Veya Vanspor çok dağınık göründüğü için böyle düşünüyor da olabiliriz... Ama bir gerçek var ki; kazanmasına karşın lakayt tutumlarıyla gelecek için tehlike çanları çalıyor Gümüşhane'de.

* Umut Pusat Bayrampaşa maçının yıldızıydı, bugün çok etkili olamadı. Bir penaltı da kaçırdı; teknik vurup kaleciyi şaşırtmak isterken Ribery penaltısı attı. (Fotoğraf penaltı anı.)

* Vanspor 2-0'dan sonra risk aldı ve üçüncü forveti oyuna soktu ancak Yaser Hacımustafaoğlu'nun çok kıpırdandığını veya fark yaratabilecek bir pırıltı icra ettiğini söylemek yanlış olur.

* Hakem için konuşmayı, yazmayı çok sevmiyorum. Ancak maçın başından itibaren biraz garip hareketler sergilediğini söyleyebiliriz. Takdir haklarını daima deplasman ekibinden yana kullanan Hüdaverdi Savcı, birbirinin aynısı iki pozisyonda Van'a vermediği penaltıyı Gümüşhane'ye verdi. (Fotoğraflar ofsayt gerekçesiyle verilmeyen Vanspor golü.)

* Bunların dışında faul kararlarında da standardı tutturamayan Savcı, taraftarların yoğun tepkisine mağruz kaldı. Hatta tepkiler o kadar arttı ki, şeref tribünündeki TFF görevlisi polis nezdinde tribüne girip taraftarlara fırça çekti. Aklıma sadece bir soru geldi: Maç Van'da oynansa hakem de TFF yetkilisi de böyle şeyler yapabilir miydi?

* Hele hele bir pozisyonda faul yerine taç verdiği için Van teknik direktörü Tolgay Kerimoğlu'nun tepkilerini dindiremediği için tecrübeli çalıştırıcıyı sahadan atan hakem 75. dakikadan sonra iyice balataları sıyırdı.

* Neticede Gümüşhane oynadı ve aldı. Hakem çok da bahane olmaksızın Van'ın hata sinyali veren defansının iflas ettiğini belirtir, Gümüşhane'nin yükselişini tebrik ederim. Matematiksel olarak halen play off iddiası süren Vanspor'un işi zor değil aslında. Tecrübeli bir teknik direktörü ve bireysel olarak aşırı kabiliyetli topçuları var. Biraz sorumluluk alsalar...

* Maçta göze çarpan birkaç oyuncu vardı elbet: Hızlı çıkış yapabilen Umut Pusat, bir o kadar hızlı çıkıp skoru tek başına değiştiren Tekin Adar ve bu iki oyuncunun hızını kesmeden onlara ayak uydurabilen Hüseyin Erin deplasman ekibinin parlayan isimleriydi. Vanspor'da sağ kanadı ayakta tutan İhsan Mert ve orta sahayı biraz olsun kıpırdatmaya çalışan Emrah Şahinçiftçi maçta mağlup tarafın gurur tablosuydu.

* Vanspor'un kedisi gene tribündeydi. (Daha önce Diyarbakır BŞB maçında şeref tribününde oturuyordu.) Fotoğrafta mağlubiyet sonrası tepkisini görüyorsunuz. "Yaser niye as çıkmadı" diyor...