Evvela, ilk maçtaki yenilen tek golde Boffin-Servet ikilisinin ortak payı olduğunu düşünüyorum. Servet'in de Boffin'in de zamanlama ve pozisyon alma hataları golü getirmişti. Rövanşta da aynısı oldu ama bu kez tüm defans hattı evlere şenlikti.
Rövanş mücadelesinin ilk yarısında, 1-0 geri düştükten sonra, Eskişehir'in bir penaltısı verilmedi gibi geldi, tam emin olamıyorum ve yenilgilerde tek pozisyonluk hatalı kararlara bel bağlamanın anlamsızlığını daima savunmuşumdur amma ve lakin hakemin pozisyon süzme becerisinin kısıtlı olduğunu düşündüren başka kararları da oldu maç içinde.
Bu iki ana etmeni geçtikten sonra, nacizane bir tespit... İlk maçta bilhassa "tecrübeli" sıfatını üstüne yapıştıran Servet'in müthiş hatalar yapması takımı endişeye sokmuş gibiydi. Bu endişe telaşı, telaş da diyalogsuzluğu ve neticede diyalogsuzluk da hataları getirdi. Oyuncuların bakmadan attıkları paslarla atağa çıkarken top kaptırmaları, defansın hele hele üçüncü goldeki pozisyon hataları, rakibe çok boş alan bırakmaları turu da bırakmalarına yol açtı.
Esas üzücü olan nokta ise Marsilya'nın gerçekten bu turu Eskişehir'den daha çok hakeden bir görüntüsünün olmamasıydı bence. Hele hele ikinci devrede yok yere kavga çıkarıp çirkefleşmeleri böyle uluslararası bir platformda şişirilen bir takımın klasında bir hareket değildi. Buldukları şans golleriyle turu atlayan Marsilya'nın üst turlarda çok da şanslı olabileceğini düşünmüyorum.
Bir de son bir şey, ligde gol yollarında asist bazında aşırı katkısı olan Batuhan hala takımda olsaydı EsEs Marsilya'yı elerdi gibi geliyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...