29 Ağustos 2012 Çarşamba

Alex Lükse mi Kaçıyor? | cumhuriyetspor / makale


Aykut Kocaman bundan üç yıl önce sportif direktördü. Takımın başında Daum vardı. Ne oldu? Daum, arkasından tef çalına çalına yollanıp Aykut Hoca göreve getirildi. Olur böyle şeyler… Peki Daum’un gönderilmesi sürecine, Aykut Kocaman eşlik etmemiştir dersek hata eder miyiz? Hem de çok büyük bir hataya imza atarız!

En basit örnek, kağıt vakası.

Hatırlamayanlar için kısa özet geçelim; Samandıra’da bir idman sonrası Aykut Kocaman, Daum’dan bir kağıt alırken görüntülenmişti. Birkaç hafta boyunca tüm medya o kağıtta ne olduğunu sorgularken ne Kocaman ne Daum çıkıp tek kelime etmedi. İşin ilginç yanı, o dönemde Fenerbahçe büyük bir atılım göstermiş ve altıda altı yaparak liderliğe koşar adım ilerlemeye başlamıştı.

Kağıt olayı, sonrasında gelişen paranoyak kurgular ve futbolcuların aklının karışması neticesinde son haftada kaybedilen şampiyonluk. Akabinde Daum gönderilip Aykut Kocaman getirildiğinde kimse ses çıkaramayacak hale gelmişti.

Şunu da elbette savunabiliriz; Daum herkesin önünde kağıdı Aykut Kocaman’a vermese kendi ipini de çektirmezdi. Doğrudur, bir yere kadar. Nereye kadar? Aziz Yıldırım’ın o dönemde çıkıp “Bu takımın patronu Aykut Kocaman’dır, tüm sorunları o çözecek” demecine kadar. Teknik patron dediğimiz, bostan korkuluğu değildir. Bu tarz kriz dönemlerinde ortaya çıkıp sorunları çözmesi gerekendir. Aykut Kocaman çözmedi, neden çözmedi; ona sormak lazım.

Sonra Aykut Kocaman bildiğiniz gibi teknik direktör oldu. İlk icraatı neydi? Avrupa maçında, 60. dakikada Alex’i oyundan almak! Yani, bugünkü krizlerin ilk kıvılcımı o günlerde zaten çakılmıştı. Sonra git gide Fenerbahçe kaptanının popülaritesi törpülendi. Sık sık yedek bırakılmaya ya da oyundan erken alınmaya başlandı. Orta sahaya transfer yapamamış bir Fenerbahçe’nin Antep kadrosuna Alex’in alınmayışı artık iplerin iyice koptuğunu gösteriyor.

Alex şu anki Fenerbahçe için bir lüks değil; zaruri ihtiyaçtır. Bunu görüp, egosunu tesis dışında bırakıp taktik tahtasına Alex’i as yazacak bir kapasite Aykut Kocaman’da var mıdır, yok mudur; bunu ben bilemem. Tek bildiğim şey şudur; elbette her teknik direktör belli bir oyuncuya odaklı olmayan sistem yaratmakla mükelleftir ancak bu durum yıllardır Edirne sınırları içinde top koşturan ve bazı tavırları hariç tüm taraftarların sempatisini kazanmış bir kaptanı itibarsızlaştırma operasyonu izlenimine dönüşmüşse; statta kürsüye çıkıp mikrofonla bağıran bir Aziz Yıldırım’dan daha fazlası gerekmektedir.

cumhuriyetspor - 29.08.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...