* Maça yedi dakika geç kaldım ama ben stada girer girmez gol oldu. Bayrampaşa'ya başkan olsam namağlup şampiyon olur sanırım.
* İlk gol soldan kullanılan serbest vuruşla ceza alanına yollanan topun tamamlanmasıyla geldi. Bir coşku seli oldu gitti... O yüzden golden önceki oyuna dair bir değerlendirme yapamayacağım maalesef.
* Golden sonra ise, ilk devre oyun çok sertti. Gebzeli futbolcuların gerginliğini anlayabiliyorum. Ama Bayrampaşalılar beni şaşırttı. Bir terapi falan mı görmüşler acaba; daha önceleri yok yere gerilip güzel oyunlarına gölge düşürdükleri oluyordu. Bugün gereğinden fazla sakindiler. Sakinlik galibiyet getirdi diyebilirim.
* Gebzespor'un golü tamamen Bayrampaşa kalecisi Erman'ın hatası: Süper Lig apoletli Fatih Özece'nin ceza alanına kestiği topta Gebzeli futbolcunun vuruşu kaleci Erman'ın koltuk altından geçip (Erman yerde yatarak müdahale ediyordu üstelik) tıngır mıngır ağlara gitti.
* Gebze golü bulduktan sonra ilk etapta oyunu soğutmaya çalıştı. Bunda biraz olsun başarılı olduklarını söyleyebilirim. Zira takımın hedefi bariz şekilde üç puan değil, bir puandı. İlk devreyi 1-1 berabere kapattılarsa bunu defanslarına borçlular bence. Afyon'dan alınmış olan Emrah Umut defansta başarıyla mücadele etti bu süreçte.
* İkinci devre ilk devreden farklı olarak, oyunu TAMAMEN kendi ceza alanında kabul eden bir Gebzespor ve bir türlü gol atamayan bir Bayrampaşa vardı. İkinci yarıya yan hakem Enes Vahit Çavuş lüzumsuz yere kaldırdığı ofsayt bayrakları ve vermediği golle damga vurdu. Hatta, maçın başından beri sakin olan Bayrampaşa'da, verilmeyen gol ve bir sonrasında da verilmeyen faul kararında tepkileri nedeniyle teknik direktör Bülent Demirkanlı tribüne yollandı.
* İkinci yarıya genel olarak bakarsak; Bayrampaşa Oğuz Küçük ve Güray Kula'nın sık sık ezdiği toplar ve atamadığı paslar nedeniyle saç baş yoldu. Gebze'de defans ilk yarıdaki kadar sakin ve de topa hakimdi.
* Orta hakem biraz Gebze'yi kolluyor gibi geldi bana. İlginç bazı kararlara imza atmadı değil. Dört kez topu elle kesen Gebzesporlu futbolculara inatla "Devam" kararları verdi. Günahını almayalım ama Bayrampaşa'nın sayılmayan golünü görmüş olma ihtimali de çok yüksek. Durduğu pozisyon, gol pozisyonunun hemen arkasıydı.
* Bütün hakem gerginliklerine karşın, fiziken sahanın en iyilerinden birisi olan Ebubekir Eroğlu'na da değinmek lazım. Kuzum, size ofsayt nedir hiç öğretmediler mi? Feci heyecanlı bir görüntüsü var. Taktiksel olarak sanırım tek forvet oynaması da hata olarak nitelendirilebilir. Çünkü Ebubekir uzun boylu bir oyuncu ve top kapıp top sürmektense kafa golü atmaya çalışmayı tercih edecektir. Keza, onun yerine oyuna giren Eren tam tersi. Sürekli koşup sürekli pres yapabilecek bir isim. İkisini yan yana oynatmayı denese ya Bayrampaşa?
* Yine de bir noktayı vurgulamam lazım: Benim izlediğim maçları içinde en çok bu maçta kazanmayı hak etmişti Bayrampaşa. Ben ilk defa 90 (+5) dakika boyunca pres yapan bir Bayrampaşa gördüm.
* İkinci yarı Gebzespor ileri hatta sadece bir kez top çıkarabildi, onda da Bayrampaşa defansı başarıyla pozisyonu eritti.
* Bayrampaşa'nın baskısı adeta "Gol" diye bağırıyordu. Önce Tuğrul Göksel 25 metreden vurduğu topu çatala nişanladı; sonra Gebzespor kalecisinin Gebze'nin attığı gole benzer şekilde koltuğunun altından kaleye giden topu kale çizgisi içinde çeldiği verilmeyen gol pozisyonu oldu ve en nihayetinde 90+3'te Bayrampaşa golü buldu!
* Bayrampaşa'nın golü çalışılmış bir orta - kafa - gol triosuyla geldi ve Gebzespor kelimenin tam manasıyla yıkıldı.
* Gebze taraftarı maçın başından sonuna kadar susmadı. (Her ne kadar ben seslerini bulunduğum Bayrampaşa tribününde duyamasam da) Atkı şov bile yaptılar...
* Bayrampaşa tribününü ise ilk kez bu kadar dolu görüyordum. Maç boyunca onlar da susmadı. İki taraf sık sık atıştı diyebilirim. Maç sonrası olay çıktı mı, çıkmadı mı bilmiyorum gerçekten...