Tribün Dergi Facebook sayfasına Erkin Koray'ın 1976 yılında Hollanda Türk Spor ile katıldığı idmandan bir fotoğraf yükleyince 2007'de okuduğum "Mezarlık Gülleri" kitabından bir bölüm geldi aklıma. Erkin Koray'ın 'dökümanterle karışık hikaye kitabı olan Mezarlık Gülleri'ni bu vesileyle sizlere de tavsiye etmiş olalım...
Ve şimdi o bölümü paylaşıyorum, Erkin Koray ve Alfa Yayınları'nın hoşgörüsüne sığınarak.
* Erkin Koray - Mezarlık Gülleri, Alfa Yayınları
SEDAT
[Yeraltı Dörtlüsü'nün davulcusu Sedat'tan bahsediyor]
(...)
Futbol oynarken ayaklarımıza tekme atmaktan hiç çekinmez, herhangi bir Anadolu konserinden önce, oralarda bulduğumuz bir sahada maç yaparken:
"Ne yapıyorsun oğlum? Akşama konsere çıkacağız, topallayarak mı çıkalım?" dediğimde "Futbol oynarken kimseyi tanımam abi!" derdi.
- Atamayana atarlar!
- İki çalım atana üçüncüsünü bırakmazlar!
filan gibi bana tuhaf gelen sloganları vardı. Yani, bacaklarına tekme vurup düşüreceksin "üçüncü çalımı" atanı... İşe bak!
Fakat, sonradan hayatta, profesyonel futbol maçlarını izlerken onun bu felsefelerinin (!) herhangi bir şekilde doğru olduğuna da şahit oldum.
Mesela o yüzden, zavallı Rıdvan Dilmen (şu yönden zavallı, yanlış anlaşılmasın) her sakatlıktan kalktıktan sonra oynadığı ilk maçta tekrar sakatlanmak suretiyle, doğru dürüst sahaya bile çıkamadan futbol hayatı bitti ve biz onun o dâhi zekasıyla oynadığı kıvrak oyununu seyretmekten ömür boyu mahrum kaldık. O kendi kendine sakatlanmadı tabii...
Sedat ve Sedat gibi düşünenlerin, "üçüncüsünü bırakmazlar" felsefesi sakatladı onu...
(...)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...