21 Mayıs 2013 Salı

Kör Dövüşü



Yerel seçimler yaklaştıkça, futbolun siyasete nüfuz ettiği tablolar daha sık karşımıza çıkıyor. Geçmiş yıllarda makam odasında Mersin İdman Yurdu’na iki futbolcunun transferini açıklayan Kürşat Tüzmen, Eskişehirspor sezon açılışına Sergen’i getirip tüm stada kendisini alkışlatan Kemal Unakıtan gibi bakanları görmüştük. Son dönemde, geçtiğimiz sezonun Birinci Lig play off finali için başbakanın “Adanasporlu kardeşlerimiz kusura bakmayacaklar artık…” demecine müteakip Adanaspor’un hakemin tartışmalı kararlarıyla finalde Kasımpaşaspor’a elendiği de vakidir.

Seçimler yerel seçim olunca, bakanlardansa belediye başkanlarına odaklanılmalı zannımca. Misal Avcılar Belediye Başkanı’na ve onun İBB ile olan kavgasına… Avcılar, malumunuz, CHP’nin büyükşehirdeki ender kalelerinden.

Geçtiğimiz sezon semtin takımı Avcılarspor, Süper Amatör’de şampiyon olarak Bölgesel Amatör Lig’e yükseldi. Grupta kalması için iki İstanbul takımını sıralamada altında tutması gerekirken küme düşme potasında ligi tamamladığı için yükseldiği sezonda gerisin geri küme düştü. (Bu sezon grubunu dördüncü bitirip yükselme şansını kıl payı kaçırdıklarını belirtmekte fayda var.)

Velhasıl-ı kelam, uzaktan bakınca amaçsız bir takımın küme düşmesi olarak değerlendirilebilecek bu düşüş; kulübün gelir-gider tablosunu inceleyince kendisini yalanlıyor. Kulübe Süper Amatör’de şampiyonluk fırsatı tanıyan yegane gelir, maçlarını oynadığı Turgut Özal Stadyumu’nun (Sahi, adına stat dikilmemiş bir siyasi var mı?) çevresindeki dükkanların kira bedeli ve stadyumdaki reklam panoları… Peki İBB ne yapıyor? Bütün bu gelirlerin kulübe akmasını engelliyor, reklam panolarına kendi reklamlarını yapıştırıyor ve gidiyor. Kulüpte de haliyle sıfır transfer, sıfır başarı.

İşin daha kötü boyutu şu: Avcılar’da Avcılarspor için yapılmış olimpiyat ayarında bir stadyum var. İki yıla yakın süredir bomboş bekliyor. Bu lüks stadı belediye başkanı Beşiktaş’a teklif etti, sanırsam kabul görmedi. Süper Lig ayarında, sözün özü. Peki niye “sahibine” verilmiyor dersiniz? Avcılar’ın ortasındaki Turgut Özal Stadı’nın arazisini İBB’ye kaptırmamak için!

Tam bir “kör dövüşü”! Arada kalan; takımın küme düştüğü garantilenmesine rağmen onlarca kilometre uzaktaki deplasmana Edirne’ye giden, amatör liglerin en çok maça etki ettiği bu liglerin takipçilerince onanmış taraftar grubu oluyor. Filler dövüşünce çimen ezilirmiş misali; “Avcılar Gençlik” isimli taraftar grubu bu kavganın tam ortasında, kalbinde, kalıveriyor!

Taraftar grubu Avcılar Gençlik, haliyle tepkili. Grubun sözcülerinden birisi “Bizim tek siyasetimiz futbol, belediye kimin olursa olsun fark etmez…” diyor ve gelecek seçimlerde toplu olarak, takıma yatırım yapmayı vaat eden AKP’li adaya oy vereceklerini imâ ediyor.

Söz uçar, yazı kalır. Yarın farklı bir rüzgar eser ve Avcılar gene CHP’nin kalır; belli olmaz! Kalıcı olan ve silinmeyen şey, o olimpiyat stadı ayarındaki stadın karşısındaki yazı. Üstünden üç kat boyayla geçmişler, gene çıkmamış. Altında “Avcılar Gençlik” imzası var. Ne mi diyor?

“Tesis değil, altyapı istiyoruz.”

Zaten ülke futbolunun başlıca isteği de bu olmamalı mı?

Alper Kaya | Sol Gazetesi - 21.05.2013

1 yorum:

  1. Savaşı kimin kazanacağını biliyor musun? Sonra spor bahisleri için koş! Dikkatinizi bu https://bet365.biz.tr sitesine yönlendirmenizi tavsiye ederim, çünkü her zaman kar elde ettiğim yer burası. Bu siteyi seviyorum, eminim siz de seveceksiniz

    YanıtlaSil

Sizin de söyleyeceğiniz şeyler var ise, eklemekten çekinmeyin lütfen...